BATAKLIKTA GECE YARISI


 Declan avukatlıktan istifa edip eski Manet Malikanesi'ni alır. Amacı bu evi restore edip orada yaşamaktır. Ama işe koyulduğunda bunun kolay olmayacağını anlar. Declan bu evi restore ederken çok tuhaf şeyler olmaya başlıyor. Uyurgezer oluyor, halüsinasyonlar görmeye başlıyor ve sürekli üçüncü kattan bebek ağlamaları duyuyor.Bir süre sonra evde yalnız olmadığını anlıyor. Bütün bu olanlara rağmen Declan hiç pes etmiyor. Tek düşüncesi evi eski görüntüsünü bozmadan bitirmektir. Declan bir gün balkonunda otururken Angelina'yı görür ve ona aşık olur. Ama Declan'ın işi zordur. Çünkü evdeki hayalet Declan ve Angelina'nın sevgili olmasını istemiyor. Declan çok zor bir duruma düşse de ikisinden de vazgeçmez. Kararı kesindir. Angelina'nın kalbini kazanacak ve bütün zorluklara rağmen evi restore edecektir.

 Bu Nora Roberts'ın okuduğum ilk romanı oldu.  Açıkcası beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu. İlk başlarda gayet güzel bir gerilim kitabıydı. Bir süre sonra Declan ve Angelina'nın aşkı öne geçti ve hayalet unutuldu. Ondan sonra kitap eski çekiciliğini kaybetti. Declan hayaletleri takmamaya başladı. Yine de okumaya devam ettim. Birde baktım ki kitap PAT diye bitti. Yazar sonuç bölümünü iki sayfaya sığdırmış. Her şey durgun bir şekilde ilerliyordu birde baktım Angelina aşkını itiraf etti her şeye çözüm bulundu. Ben ağzım açık bir şekilde bakakaldım. Sanki yazar yazmış yazmışta sıkılıp birden son vermiş gibi oldu. Bundan sonra Nora Robers'ın diğer kitaplarına elim gider mi bilmiyorum. 

PUANIM:


Hiç yorum yok: