Gerçek mutluluk nedir, nerededir? Peki, onu bulmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?

Ella Beene için mutluluk eşi Joe ve Joe’nun önceki evliliğinden olan iki küçük çocuğuyla kurduğu mutlu yuva demektir. Ancak bir yaz sabahı Joe’yu onlardan sonsuza dek koparan acımasız dalga, sadece onu değil sırlarını da beraberinde götürür. Üç yıl boyunca çocuklara kendi öz evlatlarıymışçasına bağlanan Ella’nın hayatı, cenaze töreninde çocukların biyolojik anneleri Paige’in ortaya çıkmasıyla da tamamen altüst olur.
Joe’yla evlilikleri boyunca Paige’in Joe’yu ve çocukları terk edip gittiğini ve ortadan kaybolduğunu sanan Ella’nın kalbinde tarifsiz bir acı, elindeyse çözülmesi gereken yepyeni bir bulmaca vardır artık. Bir yandan canından çok sevdiği çocukları için Paige ile velayet savaşı verirken, diğer yandan Joe’nun ona miras bıraktığı diğer şeyin, yani hiç açılmamış mektupların içinde pusuda bekleyen sırların ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadır. Ella, kalp ağrıları ve gözyaşlarıyla dolu bu yolculukta her şeye rağmen umut etmeyi bir kez daha hatırlayacaktır.
Seré Prince Halverson’ın duygu yüklü kaleminden dökülen Mutluluğun Öteki Yüzü, herkesi derinden etkileyecek, yüreklerinize kazınacak türden bir roman.


“Halverson’ın güçlü ve gerçekçi bir hikâyeyle süslediği bu harika roman sizi alıp götürecek. Sayfaların nasıl akıp gittiğini anlamayacaksınız bile.”
Library Journal

 Çıkış Tarihi: 12 Ağustos




 Sonunda okuyacağım ! Nasıl mutluyum anlatamam. Ama  biterse diğer kitabın çıkmasını beklemem gerektiğini hatırlıyor ve kahroluyorum :'(

 Allahım! Kapağın güzelliğine bakar mısınız ? 

 Hemen bitirmemeye çalışacağım. Bakalım kaç gün dayanabileceğim :)



 Bu alışverişte az kitap almama rağmen aldığım kitapları çok merak ettiğim için beni çok mutlu eden bir alışveriş oldu. İyi seyirler :)


 Aldığım kitaplar:


 Uzun zaman önce Youtube'da bir video izlemiştim. Videoda kitapları renklere göre dizmişlerdi. Hala o videoyu bulmaya çalışıyorum. Bulduğumda eklerim buraya :D Bende kitaplığımı bu hale getirmeye çalıştım ama videoda izlediğim gibi olmadı. Çünkü o kadar kitabım yok :(


 İlk önce kitaplığım önceki haline bakalım. Gördüğünüz gibi rasgele dizdiğim hiçbir düzene sahip olmayan kitaplığım.

 Ve sonrası;

Serileri birbirinden ayırmak istemediğim için tam anlamıyla gökkuşağı olmadı ama yinede güzel durduğunu düşünüyorum :) Siz ne dersiniz nasıl olmuş ?


 Kitaplığımda en beğendiğim yer burası oldu. Çünkü en güzel düzeni burada oluşturdum.



Mor kitabımın az olduğunu fark edince VA'dan bir kitap çıkarıp bu bölüme ekledim. Açıkcası o seriyi pek sevmediğim için bir problem de olmadı :D



 Bu da kitaplığımdaki en karışık raf. Yani sizin videolarımda gördüğünüz en alt raf. Birbirinden ayırmak istemediğim serileri sağ tarafa yerleştirdim. Geri kalan yerlerde pek düzenli olmadı ama çok yorulduğum için son rafta önüme geleni yerleştirdim. Bir gün boş vaktim olursa biraz daha düzenleyeceğim :D



Bu arada kitaplığım dolduğu için aldığım kitapları masaya dizeceğimi söylemiştim. Söyledikten sonra ilk alışverişimi yaptım. Aldığım kitaplar video çektikten sonra masama dizilecek :D Çok mutluyum :D Ders çalışırken kitaplarımı izleyebileceğim :D

Sizin kitaplığınızda nasıl bir düzen var ? Kitaplarınızı neye göre diziyorsunuz ?
  Herkese merhaba! Bugün blogumda Kaiken'in ne olduğunu öğrenebilir ve kitap yorumumu okuyabilirsiniz :)

Kaiken Nedir?
Kaiken 15cm boyutunda tek veya çift taraflı Japon hançeridir.

Kaiken
Eskiden samuray sınıfındaki erkek ve kadınlar kendini savunmak için yanlarında Kaiken taşırlarmış. Kaiken küçük boyundan dolayı taşıması daha kolay olduğu için Katana yerine tercih edilirmiş. Samurayla evlenen kadın kocasının evine gittiğinde yanında Kaiken taşıması beklenirdi.


Süslü, sade çeşit çeşit kaiken var.
 Yorum:
 Jean-Christophe Grangé daha önce pek çok kez duyduğum ama kitabını okumadığım yazardı. Şu anda neden daha önce bir kitabını alıp okumamışım diye dizlerimi dövüyorum.  Tanrı yazarımıza öyle bir hayal gücü bahşetmiş ki insan hayran kalmadan edemiyor.

 Kitabın içeriği hakkında bir şey söylemeyeceğim çünkü spoiler söylemeden bir şey anlatabileceğimi sanmıyorum. 

 Klasik gerilim kitaplarından sıkıldığım bir dönemde bu kitabı okuma şansı bulduğum için çok şanslıyım. Çünkü benim için Kaiken diğer gerilim kitaplarının arasından sıyrılıp baş köşeye kuruldu. 

 Psikolojik ögelerle harmanlanmış gerilim kitabı olan Kaiken benim aslında hiç de merak etmediğim bir kültüre sahip olan Japonya'yı işlemiş. Japon kültürüne ilgim olmamasına rağmen hiç rahatsız olmadım ve büyük bir keyifle okudum.


 PUANIM:


Sizde bu harika kitabı kazanan 5 kişiden biri olmak isterseniz çekilişe katılmayı unutmayın :D
a Rafflecopter giveaway




 Sahurdan sonra uyku tutmadı. Bende bir video çekeyim dedim. Sabahın körü olduğu için bazen konuşamadım ve peltekliğim bayağı belli oldu :D 

 İşte bunlarda kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplarım:




 Eğer Artemis Vlad'ın Serisinin ilk kitabı olan Ateş Laneti'ni çıkarırsa yukarıdaki bebikleri de alıp mutlu mesut yaşayacağım =) Sepetime eklediğim kitapları okuyup beğenmediğiniz varsa söyleyin de kötü kitap alacağıma başka kitap alayım.



 Konuşan Kitaplar İle Blog Turunun Temmuz ayında ağırlayacağı ilk kitap olan Kaiken iftardan sonra okunmaya başlanacak =) İftar öncesi hiçbir şey okuyacak halim olmuyor. Sadece film izleyip blog blog dolaşarak vakit geçirmeye çalışıyorum.

 Sizler ne okuyorsunuz ? Tavsiye eder misiniz ?
 Nasıl çaresiz bir haldeyim bir bilseniz. Çok güzel olan kitaplar bile elimde sürünür oldu.  Okuyamıyorum. Okusam da okuduğum şeyden bir şey anlamıyorum. Bu haldeyken Zavallı Gölgelerin Ressamı da arada kaynadı gitti. Aslında güzel bir konusu vardı ama dediğim gibi okuduğumdan pek bir şey anlayamadım. O yüzden Başka bir zaman tekrar okuyup yorumlayacağım.

 Sizin başınıza da geldi mi bu durum ? Geldiyse nasıl geçti ? :(



 "Bir ressamın, kendi dünyasını elleriyle tabloya aktarması için bir başına kalması için bir başına kalması gerek. Bir ressam sessizliğe ve yalnızlığa ihtiyaç duyar."

 "Damarlarımızda aynı kan dolanıyor, aynı ateş. Dünyanın derinliklerinde neler olduğunu sana göstermek için cehennemden geldim."

Geçenlerde YouTube'da bu videoya denk geldim. Adam resmen benim hayalimde canlandırdığım Barrons. Nedendir bilmiyorum feci salakça bir sevinç içerisine girdim. Sonra bu adam kimdir nedir necidir diye araştırmaya koyuldum.  

 Bu beyefendi meğerse çok ünlü bir İngiliz modelmiş. 32 yaşında olan David Gandy bir sert baktığında daha da Barrons oluyor :D 




Bu videonun 2:24 den başlayıp 4:40 e kadar izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız :)



  Film çekildiğinde David  yerine abidik gubidik bir herifi seçerlerse izlemem o filmi. Zaten ne zaman okuyucunun isteğine göre oyuncu seçtiler ki :(

                                                                                                                                                                                                     

 Barrons olmasına engel olan tek şey maviş gözleri o da lensle halledilir =D Zaten David oyuncu olabileceğine dair sinyaller vermişti bir röportajında =D



 Sizce David Barrons olabilecek potansiyele sahip mi ? Bana göre fazlasıyla sahip de hehehe =D


 En çok sevdiğim iki şeyi kullanarak Mavi Baharat adlı blogu açtım. Henüz ne yazacağım konusunda karar veremedim.  Şimdilik iki post yazdım. Bakmasanız da olur :D