Aslında daha erken bitirebilirdim. Ama her elime alıp biraz okuduğumda Othello sinirimi bozuyordu ve bende okumaya ara veriyordum. Gerçek hayatta Othello kadar saf insanların olduğunu düşünmek çok korkunç. Herkese karşı sorgulamasız bir güven duyuyor ve bunun sonucunda hayatı mahvoluyor.   Bazen insanlara aşırı güven duymak insanın kendine verebileceği en büyük zarar oluyor.  William Shakespeare, Othello eserinde bunu çok güzel bir şekilde anlatmış.Herkes bu eserden kendine ders çıkarabilir.

ALINTILAR:



Çaresi kalmayınca dertlerin, acılar diner.
İyileşme umuduyla duyulan acı, 
daha beterini görünce söner


Emeğimin karşılığını da aldım hikayem bitince, 
Acılarıma karşılık bir iç çekişler dünyası sundu bana.


Kötünün asıl yüzünü göremezsin kötülük yapmadıkça.

Bazen rezil şeylerinde sokulmadığı bir saray bulunur mu dünyada ?
Ya bir tek temiz kalp var mıdır ?
Kuruntularla doğru düşüncelerin hüküm sürmediği.

PUANIM:




 KİTAP YORUMU SPOİLER İÇERİR !

Savannah Serisinin her kitabı bir öncesinden güzel oluyor. Özellikle bu kitap harikaydı. Renne bulunmuş  ve Melaphia biraz kendine gelmişken yeni gelmişken yeni bir bela başlıyor.  Connie maya tanrıçası değilde vampir avcısı olduğu öğreniliyor. Okurken Jack'e çok acıdım. Hep arada kalıyor. Tüm vampirler Jack'ten artık avcı olan sevgilisini öldürmesini bekliyor. 

Tam Jack öldürmeye karar verince hop bir süpriz oluyor. Connie birkaç günlük hamileymiş. Hal böyle olunca Jack  avcıyı öldürmekten vazgeçiyor. Ben keşke öldürseymiş dedim. Çünkü avcının ilk avladığı vampir William oluyor. 

Serinin beşinci kitabını okumak için hiç hevesim kalmadı. Jack'i hiç başkahraman olarak görmedim. Seri William'sız nasıl olur  olur hiç bilmiyorum. Keşke William geri dönse :(

                                                                                 PUANIM:








 Uzun süredir İngilizce öykü kitapları okuyordum. Sonunda roman okuyabileceğime karar verdim.  Kısa sürede okuyup bitirebileceğimi düşünmüyorum.

 The Book of Tomorrow D&R'dan aldığım ilk kitap. D&R alışverişlerinde  problem yaşadığını söyleyen çok insan var. O yüzden biraz endişeyle kargoyu bekledim ama kitap hiçbir problem olmadan elime ulaştı =)



Kitap çekilişine katılmak için tıktık.




                                       

 Judith McNaught bende çok özel bir yere sahip olan yazar. Onun her kitabını gönül rahatlığıyla okumaya başlayabilirim. Cennet yine harika bir kitaptı. Kitabın harika olmasının sebebi yazarın harika bir anlatımı olması.Konusu çok basitti. Zengin kız ve fakir oğlan olayı vardı. Başka bir yazar olsaydı kitabın konusunu kavradığım anda yarım bırakırdım. Söz konusu yazar Judith McNaught olunca böyle bir şey söz konusu değil tabi. Bende yazarın hatırına okumaya devam ettim . İyi ki okumaya devam etmişim. Bir yazar bu kadar mı harika anlatıma sahip olur! Türk filmlerinde gördüğümüz dandik konuyu ele alıp ve bu konudan harika bir dünya çıkarmak her yazarın başarabileceği bir iş değil. 

Uzun süredir Judith'in kitabını okumuyordum. Anlatımını o kadar özlemişim ki! Kitabın konusunu anlatmaya çalışmayacağım. Aşk romanlarını okumayı seviyorsanız koşun ve bu kitaba bir an önce sahip olun! 


  PUANIM:



  Daha önce Savannah Serisi'nin 4. kitabı olan İhanet'te baskı hatası olduğunu söylemiştim. Geçen hafta sayfaları basılmayan kitabın gönderimini yaptım. Okuoku bugün bana sapasağlam kitabı gönderdi. Okuoku çalışanlarına yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum :)

   Kitap çok heyecanlı ilerlerken birden sayfanın basılmadığını fark etmiştim.O yüzden okumak için sabırsızlanıyorum. Şu an okudum kitap biter bitmez İhanet'i okumaya başlayacağım. 


  Colored Books'un blogunda düzenlenen "kırtasiyeleşelim mi ?" etkinliğine katıldım. Ayşe Özkan ile eşleşmiştim. Bugün kargo elime ulaştı. Okulların açılmasından dolayı kötü olan günümü renklendirdi. Kendisine bu ciciler için teşekkür ederim :)

  Tüylü kalem şu anda karşımdaki kalemlikte duruyor. Ara ara alıp elime sürtüyorum :D 






   Bu kütüphane ziyaretimde hangi kitabı ödünç alacağıma bir türlü karar veremedim. Sonra elime gelen ilk iki kitabı aldım :)

 Othello - William Shakespeare uzun süredir okumak istediğim kitaplardandı. Denk gelmesi iyi oldu. Ayrıca kapağına da bayıldım. İlk bakışta herhalde kitabın üzerine bir şey dökülmüştür diye düşündüm ama iyi bakınca kapak tasarımının böyle olduğunu gördüm.

 Terk Edilişim- Peter Rock kitabını daha önce hiç görmedim. Nasıl bir kitap olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. okuyup göreceğim.


 Beklentilerimden düşüktü. Yine de kitap sevenler okumalı. Ayrıca Dostoyevski 24 yaşındayken yazdığı ve bu onun ilk kitabı olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.

Alıntılar:

" Kendi kendimi aldatmanın alemi var mıydı ? Neydi bütün bunların nedeni ? Güneşin ısıtmaya başlaması, gün doğarken ufkun kızarması mı ? Bu muydu nedeni ? Avluda olmadık şey yokken içeri dalan o tatlı kokular neydi! galiba hayaldi bütün bunlar!"

"Edebiyat değil, enfes bir şey! Çiçek bahçesi sanki, her sayfasından kopar kopar demet yap!"

"Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuzlar, zavallılar daha da mutsuz zavallı olmama için birbirlerinden kaçmalıdırlar."

"Yoksul, ezilmiş insan kuşkucudur. Çevresine, yanından geçenlere yan gözle, bir tuhaf bakar. Kendisinden mi söz ediliyor, anlamak için gözlerini kısarak, kuşkulu bakışlarını dolaştırır. konuşulanlara kulak kabartır."

"İyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba?"


 Aslında kütüphaneyi ziyaret etmek gibi bir düşüncem yoktu. ama önünden tesadüfen geçince girip kitap alayım dedim. Aceleden yanlışlıkla Romeo ve Juliet kitabının İngilizcesini almışım =) Aslında sözlükten yararlanarak birkaç günde bitirebilirim ama öncelikle Türkçesini okumak istiyorum.  Yani Romeo ve Juliet geldiği gibi kütüphaneye geri gidecek.

 Dostoyevski - İnsancıklar okunmaya başlandı bile. Aslında iki kitabı birden okumayı pek beceremem ama söz konusu yazar Dostoyevski olunca dayanamadım.

 Sizler ne okuyorsunuz ?
Bu sefer diğerlerinden farklı oldu.Çünkü bu sefer iki kişi tarafından mimlendim :) Sevgili Okaliptus Yaprağı ve   Kitap Telvesi'ne bu mim için teşekkür ederim. Şimdi sorulara geçelim.


*Günün nasıl geçti?
Biraz kjötüydü. Köpeğim Royce'da kene problemi başladı ve günümün yarısını bununla uğraşmak aldı. Kalan yarısını da kitap okuyarak ve ders çalışarak geçirdim.

*İsim vermeden bahset;
Ufak tefek  biri. gülünce çok şirin oluyor :)

*Neden hep cam kenarı;
Çünkü dışarıyı seyredebilirim.

*Bugün kendin için ne yaptın?
Cildime bakım yaptım.

*Twitter ana sayfanı aç ilk gözüne takılan;
Açtım. 5 dakikadır ilgimi bir şey çeksin diye bekliyorum -_- 

* Düşün ki o bunu okuyacak;
Seni çok seviyorum. Şimdi git bana kitap al :)

*Kahkaha atmana sebep olan karikatürler;
Hiç kahkaha atmama sebep olan karikatür olmadı. En fazla tebessüm oluşur yüzümde.

*Klavyeye bakmadan bir şeyler yaz;
yeşil bardak

* Bir cümle düşün sonra yerlerini değiştirerek yaz;
Sağlar binlerce kitap dünyasının okumak olması

*Ctrl+v yap;
http://kitaptelvesi.blogspot.com/


 Bu mimi yapmak isteyen herkesi mimledim :)


  Bu kitapta başka bir Anita vardı. Cinsellik zaten kitabın yarısını kaplıyordu. Kalan yarısında da Anita'nın değişen karakterini görüyoruz. Kitabın başından sonuna kadar eski Anita diye sayıkladım. Ben bu Anita'yı hiç sevmedim. Suçlu zevklerdeki Anita'yı çok özledim.

 Zor olsa da belki şu cinsellik konusu gözardı edilebilir. Peki ya o dikkat eksikliğine ne demeli ? Ya da Anita'nın aşırı hassas olması.  Yazar konuyu çok saptırdı. Kitabı okurken bir şey aklıma takıldı. Herkes Anita'ya hayran. Onunla olmak istiyor. Yahu kitaptaki karakterlerden biri de sarışın falan seviyordur belki. Bu bana pek gerçekçi gelmiyor. 

Diğer kitapları almayacağım söylesem de alacağımı biliyorum. Çünkü istediğin kadar sinirlen istediğin kadar üzül. Bu seriye başladığında bırakmak imkansız oluyor. Çünkü Anita Blake bağımlılık yapıyor.

 PUANIM:
 
                      

    


                                     


                                                                                                     

O kadar üzgünüm ki? Birkaç ay önce Ateş Serisi'nin ilk kitabı olan Karanlık Ateş'i almıştım. Keşke almasaydım. Zaten ikinci kitap olan Kan Ateşi'ni hiçbir yerde bulamamıştım. Zaten ben bu seriye başlamadan önce okuyucuların Epsilon Yayınları'nın bu seriyi önemsemediğiyle ilgili yorumlar okumuştum. Nereden bilebilirdim ki seri rezil olacak.




Öncelikle şunu söyleyeyim bu seri en kaliteli fantastik serilerden biri. Yani birçok seriden daha çok değer verilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama maalesef öyle olmuyor.  Kapağı yenilenen serinin ilk iki kitabı tekrar basılacak. Bendeki ilk kitabın eski kapak olması beni çok üzdü. Çünkü apak berbat. Her şeyi gözardı edebilirim de o gül nedir öyle ya ! Kapak kitabın konusunu hiç yansıtmıyor.İkinci kitap olan kan ateşini hiçbir yerde bulamamıştım. En azından aldığımda onun kapağı güzel olacak. 

                                                


Madem bu kadar önemsiyorsun git kitabın yeni baskısını al dediğinizi duyar gibiyim. İşte asıl probleme geldik. Bu üç kitaptan sonrasını Artemis Yayınları çıkarmaya başlayacak. Yani bundan sonraki kitap kapakları rezil olacak. Ben Artemis Yayınları'nın hiçbir kapak çalışmasını sevmedim. Seven birine de rastlamadım. Durum böyle yani.

Bu arada bu seriyi fantastik sevenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Başlamak isteyenlerde ikinci baskıyı beklesinler. Sonra benim gibi üzülebilirler.




Small Plains Bakiresi kimdi ve nasıl öldü?
Acımasız bir cinayetle değişen hayatlar...
Küçük bir kasabadaki sahipsiz bir mezar...
On yedi yıldır saklanan korkunç gerçeği 
öğrenmeye hazır mısınız ?


  Etkleyici bir kitaptı. Kurgusu şahaneydi .Sonunu tahmin etmeme rağmen kitaba bakış açım değişmedi .Normalde kitabın sonunu tahmin ettiğimde kitap önemini kaybeder. Bu kitap için bunu söylemem imkansız! olayın ne olduğunu bilmeme rağmen yazar ufak ayrıntılar ekleyerek beni şaşırtmayı başardı.

 Eğer gerilim türünde kitap seviyorsanız Bakire'yi de seversiniz.  Kitabı beğenmeseydim bile üzüleceğimi sanmıyorum. Çünkü kapağına bayıldım! Ephesus Yayınları bu konuda çok başarılı.

 Sizler ne okuyorsunuz ?

  

 Serideki en güzel ve en hareketli kitaptı. Rachel Vincent tüm okurlara büyük bir şok yaşattı. Bol bol ağladım - ki ben sulugöz biri sayılmam. Sonu da büyük bir heyecanla bitti. Hele o son kelime yok mu!

 Pegasus Yayınları'nın 6 aya bir kitap çıkardığı düşünülürse nasıl sabredeceğimi bilmiyorum.
  
 Faythe sürüden kovulmuş serseri sevgilisi Marc'a aylar sonra kavuştuğunda kendilerini serserilerin kurduğu bir tuzağın ortasında bulurlar. Bir tarafta birbirlerine düşmüş gurur sürüleri bir tarafta kayıp sevgilisi ve beklenmeyen gelişmelerle Fatyhe yine kendini büyük bir karmaşanın ortasında bulur.

 Dönüşüm Serisi fantastik severlerin bir an önce başlaması gerektiğini düşündüğüm bir seri. 4. kitabı okumayı isteyenler ise biraz daha beklesinler. yoksa benim gibi aylarca merak içinde kalabilirler.