Karanlık Ateş bitti. Keşke bitmeseydi. Uzun zamandır bu kadar güzel ve akıcı kitap okumamıştım. Yazarın özgün bir konu işlemese de çok hoşuma gitti.Aslında bu kitaba daha erken başlardım ama kitabın kapağı beni durdurdu. okuduğumda anladım. Meğer kapakla kitabın konusunun zerre kadar alakası yokmuş. 

Konusuna gelirsek pembe düşkünü MacKayla'nın hayatı bir telefonun gelmesiyle altüst olur. Kardeşi öldürülmüştür ve katil bulunamamıştır.MacKayla kardeşinin katilini bulmak için İrlanda'ya gider ve hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını anlar. 


Ülkemizde üç kitabı çıkmış. Kitabı araştırırken okurların Epsilon Yayınları'nın bu kitaba önem vermediğinden şikayet ettiklerini görmüştüm. Umarım Epsilon Yayınları kitapları erken çıkarmaya gayret gösterir.

Siz ne okuyorsunuz ?




 Öncelikle kitabın yapılan onca olumsuz yorumu hak etmediğini söyleyerek başlamak istiyorum. Belki size bir şey katmayabilir ama birçok kitaptan daha iyi. 


 O olumsuz yorumları gördükten sonra bende bir tereddüt oluşmuştu. Kitabı okurken ilk başta garipsedim. Çünkü tam bir karaktere alıştım derken hop diğerine geçiyordu. Ama bu çok kısa sürdü. Daha ne olduğunu anlamadan kitabın sonuna geldiğimi fark ettim. Küçük Mucizeler Dükkanı'nı elime aldığımda zaman kavramını yitiriyordum. Karakterlerde bu kitabın akıcılığını büyük ölçüde etkiledi. Çok gerçekçiydi.Karşımızda kusurları olmayan karakterler yoktu. Bu çok hoşuma gitti.


Serinin ikinci kitabı olan Bir Yumak Mutluluk'u kitabın yarısındayken karar vermiştim. Bence sizde bu olumsuz yorumları gözardı edip bu kitaba bir şans vermelisiniz.

Çok severek takip ettiğim Kitaplarım Ve Ben blogunda harika bir kitap çekilişi var. Katılmak için tıktık.

 Dex Yayınları'nın facebook sayfasında düzenlediği %50 indirimle D&R'dan iki tane harika kitap aldım.  Aslında Başlayanlar kitabını da almak istiyordum ama maalesef yoktu. 

 Güzel Şeytan'ın kapağını gördüğüm anda bu kitabı almalıyım dedim. Zaten Dex Yayınları kapak konusunda çok başarılı. Kapak bana Medusa efsanesini çağrıştırmıştı. Kitabı aldıktan sonra konusununda Medusa'yla ilgili olduğunu öğrendim.Ölümsüz Juliet'i alma gibi bir düşüncem yoktu ama Başlayanlar'ı bulamadığım için Bu kitabı aldım.  İki kitabı da okumak için sabırsızlanıyorum.

 Sizler ne okuyorsunuz ? Yorum bırakmayı unutmayın :)



Aslında daha erken bitireceğimi düşünüyordum bu kitabı. Ama kitabı okumaya başladığımda 578 sayfalık kitap sanki bir anda 10578 sayfalık oldu. Oku oku bitmiyor. Bu kitabı okuyamamış olmamın sebebi ayrıntılara fazla yer vermiş olmasıydı.


Başlarda durağan ilerliyordu. Sonra hareketlenmeye başladı. sonra tekrar durağanlaştı. böyle devam etti. Ama son 100 sayfası  en akıcı bölümdü. Yine de okunulması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.  Bu kitapta diğer tarihi aşk kitaplarından farklı olarak dönem hakkında çok şey öğrendim.


Arka Kapak: 1400'lü yılların İngiltere'si, tarihinin en karmaşık dönemini yaşamaktadır. Savaşların yapıldığı, ülkenin kaos içinde bulunduğu bu süreç, Jane ve Isabel Lambert adlı iki kardeşin hayatlarını hayal edemeyecekleri kadar büyük bir hızla değiştirecektir. Başlarından geçen mutsuz evlilikleri ve bu mutsuzluğun içinde yeşeren imkansız aşkları onları skandallarla dolu bir hayatın tam ortasına sürükleyerek, iki kardeşin yollarını hiç ummadık bir şekilde birleştirecektir.


İpekler Kraliçesi kurgu ile gerçeği zekice birleştirerek, " sıra dışı iki kadın"ın hayatını son derece zengin bir dille anlatan etkileyici bir roman...

İşte benim güzeller güzeli kitaplığım. Maalesef az kitap var.İleride kitaplar çoğalırsa aşağıdaki 4.rafa geçeceğim :)Çok net çıkmamış ama fotoğraftan da anlaşılabileceği gibi çoğunlukla fantastik var.




Bu da kitaplığımdan bir bölüm.Daha net çıkmış. Kitaplığımı türlere göre düzenlemeye çalışıyorum ama sanırım bu düzenimden biraz sapmışım.









Ve benim kitaplığımın şirin maymuncuğu. Kendisi çoraptan yapılmadır. Çok hoşuma gitti. Diğer oyuncaklar gibi koliye kaldırmaya gönlüm el vermedi. Bende kitaplığıma koydum.


Sizde kitaplığınızın resmini blogunuza koyarsanız linki yorum olarak bırakmayı unutmayın :)
Deli Kitap tarafından mimlenmişim :) Bu güzel mim için çok teşekkür ederim. Sorulara bayıldım .

1. Ne sıklıkla kitap okuyorsunuz ? Bulduğun her fırsatta kitap okuyan biriyim. Kitapsız hiçbir yere gitmem. Hastaneye giderken bile yanımda kitap götürürüm.
 
2. En sevdiğiniz yazarlar?
Hımm.Zor bir soru :) Jeaniene Frost, Judith McNaught  ve Laurell K. Hamilton vazgeçilmezlerim.Sonrasında ise Kristin Hannah, Tess Gerritsen, Rachel Vincent... bu listeyi uzatmak mümkün .

3. En beğendiğin kitaplar ?
Kleopatra benim bu güne kadar en beğendiğim kitap. Bunun haricinde 2. sorudaki yazarların tüm kitaplarını seviyorum.

4.(Yerli/yabancı) En çok hangi yazarların kitaplarını okumayı tercih edersiniz ?
Kitaplığıma dönüp baktığımda neredeyse hiç yerli yazar göremiyorum. Bunun sebebi çok beğenilmesine rağmen okuduğum ve hiç beğenmediğim kitaplar.Ama bunu aşmak istiyorum. Bir daha ki kitap alışverişimde yerli yazarlar olacak.Ön yargılı olmak hoş değil. Gerçekten beğeneceğim güzel yazarlar çıkabilir.

5. Bu güne kadar en beğendiğin kitap serisi?
Gece avcısı serisi ve Anita Blake arasında kararsız kaldım :)

6.Daha çok hangi tarzda okumaktan hoşlanırsınız?
Fantastik her zaman önceliğim.Günlük hayattaki stres ve yorgunluktan sonra kafamı dağıtmak için her zaman fantastiğe sığınırım. Sonraki favorim ise tarih. Her türlü olabilir bu tarihi aşk biyografi şeklinde hiç fark etmez. Tarihe küçüklükten beri büyük bir ilgim var. Tarih beni büyülüyor.

7.Şu anda hangi kitabı okuyorsunuz?
İpekler Kraliçesi-Vanora Bennett

8.En son okuduğunuz kitap ?
Sıcak Bedenler- Isaac Marion

9.Kitap blogları hakkında ne düşünüyorsunuz ? Yeterli mi?
Bir kitap almadan önce o kitap hakkında bloglara yazılmış yazılara bakarım. Bence her biri ayrı bir güzellik :D



10. Kitap okumak sizin için ne ifade ediyor?
Küçük yaşlarda annemin bana her gece kitapla yanıma gelmesiyle başladı her şey. Bazı geceler kitabı annemin elinden alıp okuyormuş gibi yaparak anlatırdım. Okumaya başladığımda ise kitap okumak benim için bağımlılık haline geldi. Artık kitap benim için bağımlılık bile değil. Nasıl nefes almadan yaşanmazsa bende kitap olmadan yaşayamam. 




Bu kitabı alırken çok tereddütte kalmıştım. Daha önce hiç zombiler ile ilgili kitap okumamıştım. Midemi bulandıracak bir kitap okumak da istemiyordum ama sonunda merakıma yenik düşüp almıştım. İyi ki almışım.


Kitabın yarısına geldiğimde zombi  R'yi okuduğum kitaplardaki birçok karakterden daha fazla sevdiğimi fark ettim. Yazarın hayal gücüne hayran kaldığımı da söylemeden edemeyeceğim. Fantastik severlere rahatlıkla önerebilirim.


Arka Kapak:Alışmayı öğrendim. Kendimi doğru düzgün tanımadığım için üzgünüm, ama artık ismim yok. Benimkinin baş harfi “R” idi, ama artık sadece bunu hatırlıyorum. Komik, çünkü sağlığımda hep başka insanların isimlerini unuturdum. Arkadaşım “M”nin dediğine göre zombi olmanın ironik tarafı şu ki, her şey komik geliyor ama dudakların çürüyüp döküldüğü için gülümseyemiyorsun… 

Romeo’nun bir ölü, Juliet’in ise dünyanın sonunda hayatta kalmış bir avuç insandan biri olduğu bir aşk hikâyesi hayal edin… Ve insanlığı kurtaracak, bir zombiye yeniden hayat verecek kadar gerçek ve tutkulu bir aşkı…


Her yerde kitap okuyabilen bir insanım ama evimde bazı şeyler olmazsa okuyamıyorum. Bunlardan biri baykuş yastığım. Evin neresine gidersen baykuş yastığımda benimle birlikte geliyor. Yorgun bir günün ardından bu yastığa yaslanıp kitap okumak benim için büyük bir keyif.




Kitap okurken not almamak olmaz. Not almak için küçük bir defterin yanında kocaman bir kalemlik taşıyorum. Her cümleyi ayrı renkle yazmayı seviyorum :)




Bu da benim çirkin ayracım. İlk parmak kuklamdı ama kullanılmayacak kadar kötü olduğu için bende ayraç olarak kullanmaya başladım. 


Sizin kitap okurken böyle takıntılarınız var mı ?

Severek takip ettiğim Kitap Bahçesi ilk çekilişini yapıyormuş . Sizde katılmak istiyorsanız tıktık.


Küçük aptalın büyük dünyası kitabı ile her yerde karşılaşıyordum.Dışarıya çıktığımda insanların elinden düşmeyen kitap bende büyük bir merak uyandırdı. Daha ilk sayfasından kaptırdım kendimi kitaba. PuCCa o kadar güzel yazmış ki sayfaları nasıl çevirdiğimi bile fark etmedim. Bir baktım ki kitap bitmiş. O kadar dobra ki okurken yanaklarının kıpkırmızı kesilmesine engel olamadım. Dışarıda okurken kıs kıs gülüp insanların bana tuhaf tuhaf bakmasına sebep oldu. Boş zamanlarınızı güzel bir şekilde geçirmenizi sağlayacak bol eğlence vaat eden bir kitap.



Jeaniene Frost her zaman olduğu gibi harika bir iş çıkarmış. Kitabı okurken Bones ve Cat'i ne kadar çok özlediğimi anladım. Kediciğin başı bu sefer gulyabanilerle belada. Gulyabani olan Apollyon türler arası savaş çıkarmak için Cat'in melezliğini kullanıyor. 


Bu kitapta bol bol Vlad'ı görmek benim gibi Vlad hayranlarını çok mutlu etmiştir. Tabi yan seri ile  seriye katılan karakterler de bu kitapta mevcut. Keşke Ian biraz daha fazla ön planda olsaydı. Onun olduğu her bölümde gülmeden duramıyorum.

Artemis Yayınları 5 ve 6. kitapların birlikte çıkacağını söylemişti ama 6. kitapla ilgili tonlarca soru sorulmasına rağmen hiçbir açıklama yapmıyorlar. Umarım Artemis Yayınları Gece avcısı serisinin ne kadar çok sevildiğini anlayıp seriye daha fazla önem vermeye başlar.


Arka Kapak: Yarı vampir Cat Crawfield ile kocası Bones ilişkileri için olduğu kadar, hayatları için de savaştılar. Ama son savaşta zafer kazandıklarında, Cat'in yeni, beklenmedik yetenekleri uzun zamandır var olan bir dengeyi bozacaktı...
 Vampirlerin gizemli bir biçimde kaybolması, türler arası bir savaşın patlak vereceği söylentilerine yol açmış ve bu da vampirlerle karşı grup arasında gerginlik yaratmıştı.
 İki güç çarpıştığı taktirde, masum ölümlüler arada kalıp can verebilirdi. Cat ve Bones tehlikeli bir 'müttefik'ten yardım istemek zorundaydı. Mew Orleans'ın gulyabanı kraliçesinden!
Ancak onun yardımının bedeli, doğaüstü savaşın tehdidinden bile ağır olabilirdi!...Ve Cat'in hayal bile edemeyeceği sonuçlara yol açabilirdi.