Artık 100 kitap aşığı bu blogda buluşuyor! Çok mutlu oldum :) Yakında siz izleyicilerime bir sürpriz yapabilirim :) Takipte kalın :)

 Herkese mutlu yıllar !

  Herkese Merhaba ! Bu turumuzda Mart Menekşeleri adlı kitabı inceleyeceğiz. Blogumda bu kitap hakkındaki yorumumu ve kitaptan alıntılar okuyacaksınız. Yazar tanıtımı, yazar söyleşi ve daha fazlası için diğer blogları ziyaret etmeyi unutmayın !

Yorumum:

 Emily'nin eşi tarafından terk edilmesiyle başlıyor kitap. Emily başka bir kadına tercih edilmiştir. Yakın arkadaşının tavsiyesi üzerine kafasını dağıtmak için büyük Yengesi Bee'nin yaşadığı Bainbridge adasına gider. Yengesinin evinde kaldığı odada kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Günlüğü eline alır ve okumaya başlar...

İlk okumaya başladığımda orta seviyede bir kitap olduğunu düşünsem de okudukça bu fikrim değişti. Kitaptaki günlük olayı çok hoşuma gitti. Günlüğü okurken en az Emily kadar bende heyecanlandım. Çok inandırıcı yazılmıştı. Hatta bir ara kitabın son sayfasını açtığımda romanın konusunun gerçek olduğuna dair bir not göreceğimi düşündüm. Kitabın ilk kırk sayfası durgundu - ama sıkıcı değildi. İlerledikçe hareketlenmeye başladı. Bir süre sonra elimden bırakamayacak hale geldim ve bomba gibi bir sonla bitti. 

Yazarın yurtdışında çıkmış olan iki kitabı daha varmış. O iki kitabın ülkemizde çıkacağı günü iple çekiyorum =)


 PUANIM:

Alıntılar:

"Birkaç saat için, en azından boşanma evraklarını imzalayana kadar o hala benim kocamdı.Ancak evlendiğim adamın bir başkası için beni terk ediyor oluşunu bilip de bu koyu kahve gözlerin içine bakmak, gerçekten zordu.Biz bu duruma nasıl gelmiştik ?"

"Yerden bir taş alıp denize,olabildiğince uzağa atmaya çalıştım.Kahretsin.Neden hikayemiz böyle bitmek zorundaydı? Sonra başka bir taş daha aldım ve bağırarak onu da denize fırlattım.Yorgunluktan bir odun parçası zerine yığılana kadar bunu yapmaya devam ettim. Joel bu hale nasıl geldi? Ben nasıl böyle olabildim ? Her şeye rağmen, bir parçam onu tekrar istiyordu ve bu yüzden kendimden nefret ediyordum."

"Annabelle'in dediği gibi, burada hayatı oluruna bırakacaktım. Her sabah bilgisayarın başına oturup  vasat bir cümleyle yaptığım gibi kendimi sorgulamayacak ya da düzeltmeyecektim. Bu Mart ayında Benim hayatım özgürce yazılacaktı." 

"Tanrı'nın gözünde bütün günahlar aynı değil miydi ?Çocukluğumdan beri pazar ayinlerinde duyduğum şeyi bu değil miydi ? Bir anda kendimi cennetten kovulan bir kafir gibi hissetmiştim."



29 Aralık 2012 (Saat – 12:30 itibariyle)
30 Aralık 2012 (Saat – 12:30 itibariyle)

Kitap Yorumu - 8 blog* birden…

Başka Bloglarda Neler Yazılmış-
http://kitaptelvesi.blogspot.com/
*8 blog’un birden yorumlarını http://konusankitaplarileblogturu.wordpress.com adresinde bir arada bulabilirsiniz…

Arkadya Yayınlarına bu blog turundaki katkılarından dolayı teşekkür 
ederiz… 

facebkk profil resmi

404159_399285453471865_996563532_n



Etkinliklerden bazıları:
Kilitli ve İnfazcı’nın yazarı Kerry Wilkinson söyleşisi
Gabriel’in Cehennemi’nin sevilen karakteri Gabriel O. Emerson röportajı
2013′te çıkacak yeni kitapların tanıtımları

Hediyelerden bazıları: 
Çiftlik – Emily McKay – kitap hediye
Grinin Elli Tonu Kitap Müzikleri – CD hediye
Kilitli – Kerry Wilkinson – kitap hediye
Obsidiyen - Jennifer L. Armentrout – kitap hediye
Jennifer L. Armentrout – imzalı kitap ayracı
Jennifer Probst imzalı kitap ayracı
diğer sürprizler için takip edin…
Unutmayın 1 Ocak 2013 günü, 13 şanslı takipçimiz yeni yılın ilk hediyelerini kazanacak…
Zaten günüm berbat başlamıştı. Çünkü kolumu incittim. Okuldan geldikten sonra annemle birlikte tuhafiyeciye gittik. Tuhafiyeciden çıktıktan sonra yolda bir kedi gördüm. Arabaların vızır vızır geçtiği yerin ortasında arka ayakları tutmaz halde öndeki patilerini kullanarak yoldan kaçmaya çalışıyordu. Annem gördüğü an şok oldu. Bu tür olayları kolay kaldıramaz. 

Hemen yanına koştum. Ben gidene kadar etrafına çocuklar birikmişti. O ise sürünerek duran bir arabanın altına saklanmaya çalışıyordu. Hemen çocukları uzaklaştırdım. Sonra anneme baktım. İkimizde ne yapacağımızı bilmiyorduk. Daha önce ezilmiş kediler görmüştüm ama hepsi ölüydü. İlk başta tıslasada başını okşayıp tatlı sözler söyleyince bana yalvarır gibi bir ses çıkardı ve kendini benim ellerime bıraktı. Annem eve götürelim dedi. Oradan da veterinere götürürüz dedi. Ama omuriliğinin kırıldığını düşündüğümüz içinde kucaklayıp götüremezdik. Evimiz yakın olduğu için annem evden bir kutu almaya gitti. Böylece fazla sarmadan yerini kaldırabilecektik.

Annem gittiğinden başından ayrılmadım. Başını okşadım. Mırıldandım. Bu arada da hıçkırıklarını tutmaya çalıştım. Eğer hıçkırmaya başlarsam kediciğe tatlı sözler söyleyip onu rahatlatamayacaktım. Çevreden gelip geçenlerin üzgün sesleriniı duyuyordum. Adamın biri gelip "Ona elini sürme. Mundar o." dedi. Belki  kedi can çekişmeseydi o adama ağzının payını verirdim ama öyle gereksiz bir adam için uğraşmak istemedim. Ben kediyle ilgilenmeye devam ettim. Bir ara nefes alması durdu zannettim . Hıçkırır gibi  bir nefes alınca can çekiştiğini anladım.

Sonra ne mi oldu? Eve getirdim ama maalesef  veterinere götüremeden hayatını kaybetti.  Kesin karar almıştık annemle eğer yaşasaydı tuvalete gidemeyecek bir halde bile olsaydı bakacaktık. 

 Bununla ilgili daha dolu şey yazabilirim. Bununla ilgili birçok insanı eleştirebilirim.Özellikle de o meleğe çarpıp giden canavarı... Ama şu anda bunu yapabilecek gücümün olduğunu sanmıyorum. 



Sizleri de, 29-20 Aralık 2012 tarihlerinde bu denizi, bizlerle birlikte keşfetmeye bekliyoruz… Bu defa 8 blog, sizler için Sarah Jio‘nun Arkadya Yayınlarından çıkan kitabı Mart Menekşeleri‘ni inceldik.
8 blog;

“Aşk, tarih ve gizem… Daha ne olsun? Mart Menekşeleri, geçmişimizin er ya da geç sürprizlerle karşımıza çıkacağını hatırlatan muhteşem bir roman.”
Jodi Picoult
“Tarih, gizem ve aşkın mükemmel bir karışımı… Bu romanı elinizden düşüremeyeceksiniz.”
Library Journal
İşte tur takvimimiz;
29 Aralık 2012 (Saat – 12:30 itibariyle)
30 Aralık 2012 (Saat – 12:30 itibariyle)

Kitap Yorumu - 8 blog* birden…

Başka Bloglarda Neler Yazılmış-
http://kitaptelvesi.blogspot.com/
*8 blog’un birden yorumlarını http://konusankitaplarileblogturu.wordpress.com adresinde bir arada bulabilirsiniz…

Arkadya Yayınlarına bu blog turundaki katkılarından dolayı teşekkür 
ederiz… 

facebkk profil resmi
404159_399285453471865_996563532_n







 Konuşan Kitaplar ile Blog Turları'nın ikinci gününde herkese merhaba! Blogumda Bakire kitabı yorumumu ve kitaptan alıntıları bulabilirsiniz.  


Tur Takvimi;
15 Aralık 2012
Yazar Tanıtımı – http://kahvekokulukitap.blogspot.com
Kitap Tanıtımı  - http://kitapsayfalarii.blogspot.com
Kitap Trailer     – http://kordugumhayaller.blogspot.com/
Ön Okuma          - http://kordugumhayaller.blogspot.com/
16 Aralık 2012
Yazar Söyleşi  - http://tugceninkitapligi.com/
Kitap Çekilişi   – http://asabibakire.blogspot.com
Kitap Yorumu - 8 blog* birden…


KİTAP HAKKINDAKİ YORUMUM İÇİN TIKTIK.

ALINTILAR:
"İyi, asla göremeyeceğinden emin olduğu uzak bir ülke gibi geliyordu ona ama geçen geceyle ilgili konuşmak istemiyordu. Her ne kadar düşünmeyi bırakamıyorsa da düşünmek de istemiyordu."

"Mezar taşında isim yoktu, kimliği hiçbir zaman öğrenilememişti. Yalnızca ölüm yılı ve bir yazıt: Huzur Seninle Olsun."

"Güneş bulutların arasından yüzünü gösterip geniş düzlükleri nihayet ısıtırken Rex içinden Size bir mucize göstereceğim, dedi.Botlarına baktı, kar değil çamur içindeydiler. Kar nihayet erimeye başladı."

"Herşey yirmi dört saat içinde olup bitmişti.
23 Ocak 1987'den önce ...
23 Ocak 1987'den sonra..."

"On yedi yaşındaydım ve bir gece ödevimi yaparken uyuyakalmıştım. Ve uyandığımda her şey değişmişti. Benim için, ailem için, en iyi arkadaşım için, kasabam için, sonsuza kadar."

" 'Bana kim olduğunu söylersen,' diye seslendi ölü kıza, 'adını herkese duyuracağıma söz veriyorum."




Okuoku'dan yaptığım alışverişte İskoçyalı'nın Gelini'ni sipariş etmiştim ama bana yanlışlıkla İskoçyalı'nın Kollarında'yı göndermişler. Bende sırf bu kitap için tekrar kargoyu göndermeye üşendiğim için bir şey demedim. 

Mairin Suart büyük bir mirasın sahibidir ve peşinde o mirasa sahip olmak isteyen dolu kişi var. En hırslı olanı ise Duncan Cameron'dır.  Birkaç yıldır kilisede saklanan Mairin'in yerini Duncan Cameron öğrenir ve o kiliseye adamlarını yollar. Adamlar Mairin'i kiliseden zorla kaçırırlar ve Duncan'a götürmek üzere yola çıkarlar. Yolda mola verdiklerinde küçük bir çocuk atları çalmaya çalışır ama yakalanır. Adamlar tam çocuğu dövecekken Mairin çocuğun önüne atlar. Adamlar da uğraşmak istemediği için seslenmezler. Çocuk Mairin'e adının Cispin olduğunu ve ikisininde kurtulacağını söyler. Kaleye vardıklarında Duncan hemen Mairin ile evlenmeye kalkar. Mairin evet demeyince onu çok kötü döver. Mairin'in bu haline acıyan bir hizmetçi Mairin ve Crispin'in kaçmasına yardım ederler.

Maririn McCabe kalesine vardığında Ducan'ın dayağı yüzünden bayılmak üzeredir. Ewan McCabe Mairin'in üzerinde Duncan'ın renklerini görünce sinirlenir ama sonra oğlunu kurtardığını öğrenince Mairin'i kalesinde ağırlamaya karar verir. Mairin ilk başta kendisiyle ilgili birşey söylemek istemese de Ewan'ın Mairin hakkındaki gerçekleri öğrenmesi uzun sürmez. Ewan Mairin ile evlenerek hem klanının ihtiyaç duyduğu büyük servete kavuşabilir hemde Duncan'dan intikamını alacaktır.

 Aslında kitapta pek fazla görünmese de benim dikkatimi Ewan'ın kardeşi Alaric çekti. Belki bu kitap seridir ve Alaric ile ilgili bir kitap da vardır diye umut ettim ama maalesef yokmuş. Tarihi aşk kitaplarındaki erkek karakterlerin size kendini hayran bırakması gerekir ama Ewan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hatta yer yer sinir oldum. Kahraman olmasına rağmen bana çok yüzeysel geldi. Mairin için aynı eyi söyleyemeyeceğim. Okurken sık sık  gülümsememe sebep oldu. Yerine göre tam bir şeytan olurken bazı durumlarda saflığı gülme krizlerine girmeme neden oldu. 

NOT: Fotoğraftaki silgi kalıntılarını görmezden gelin :)

PUANIM:


Ders kitaplarımda sık sık Freud adını görüyorum. Hele konu cinsel gelişim ise Freud adının geçmediği sayfa olmaz. Kütüphanede kitabını görünce hemen aldım. Kütüphanedeki diğer kitaplarını da üst rafa dizdim ki almasınlar ( Herhalde bunu yapan tek kişi ben değilimdir) :D
Sizler ne okuyorsunuz ?

Vampirellanın Güncesi harika bir tag başlatmış. İsteyen herkes katılabiliyor.


Kırmızı: Kır Zincirleri
Turuncu: Bataklıkta Gece Yarısı
Sarı: Tuzak
Yeşil: İlk Buluşmada Asla Isırma
Mavi: Ateşböceği Yolu
Çivit Mavisi: Ruh Bağı
Mor: Kan Sözü

Bu aralar nereye bakarsam bu kitapla karşılaşıyorum. DEX'in facebook sayfasında yaptığı yarışmayı da kaçırdım zaten. Gerçi katılsam da kazanabileceğimi hiç sanmıyorum. Artık fuara saklıyorum. Umarım Çukurova Kitap Fuarında da 9.90'lık indirimler geçerli olur. O zaman beni durdurabilene aşk olsun =D

 Bu aralar blogumu çok ihmal ettiğimin farkındayım ama bunun için geçerli sebeplerim var. 


 Okulun meslek dersleri beni çok zorluyor. Tam dikiş nakış bitti diyorum. Ardından kağıt teknikleri geliyor. Olacak iş mi bu ! Çocuk gelişiminin böyle olduğunu bilseydim hayatta kaydımı yaptırmazdım.  Son zamanlarda masam hep bu halde. Okuduğum romanım o kargaşadan gözükmüyor bile :(


      
  İşte bunlarda benim eserlerim(!)

Daha önce bu yazarın Kara Melek adlı romanını okumuştum ve okurken sıkıntıdan patlamıştım. Başka kitabını okumayı da düşünmüyordum.Bir hafta önce kütüphaneye gittim. Orada dikkatimi çeken kitap olmadığı için ve yazara bir şans daha vermek için Fırtına'yı ödünç aldım. İyi ki de para vermemişim. Çünkü fikrim değişmedi.

 Öncelikle kurgusu çok basitti. Okurken ne olacağını tahmin edebiliyordum. Kitap Lolly kızımızın eski evlerini satmak için eski kasabaya dönmesiyle başar. Lolly evdeki eşyalarını toplamak için dağ evine gider. Radyoyu dinlemediği içinde yaklaşan kar fırtınasından haberdar olmaz. Bu arada Lolly'nin zengin olduğunu düşünüp onu gözüne kestiren iki psikopat Lolly'i dağ evine kadar takip eder. Bu arada cesur şerif Gabriel Lolly'nin dağ evinde olduğunu öğrenir, onu uyarmak için dağ evine gider. 

 Bana çok yavan bir kitap geldi .Okurken ne heyecanlandım ne de başka bir duygu hissettim. İşlediği konuya benzer o kadar çok film var ki ! Bu kitabı okumak yerine o filmleri izlemek daha mantıklı. Bir daha da asla Linda Howard'ın yazdığı bir almam.

PUANIM:




Nancy Pickard’ın Ephesus Yayınlarından çıkan kitabı Bakire Sizin İçin; inceleniyor, yorumlanıyor ve hediye ediliyor. 5 şanslı okuyucumuz blog turu sonunda bu kitabın sahibi olacak. Konuşan Kitaplar ile blog turu etkinlikleri çerçevesinde bu kitabı kazanmak için yapmanız gereken çok basit; çekilişi yürüten blog’umuza (http://asabibakire.blogspot.com) yorum bırakarak yada aşağıdaki rafflecopter‘i email adresiniz yada facebook hesabınız ile kullanarak çekilişe katılabilirsiniz.



Rafflecopterle çekilişe katılmayanlar için çekiliş kuralları(her bir kural için ekstra bir çekiliş hakkınız olacaktır);


  • Konuşan Kitaplar ile Blog Turları Facebook sayfasını beğenin (blogumuzda bir Facebook Like Box bulunmakta) ve beğeni yaptığınız adı bize iletin.
  • Bu çekilişi Tweetleyin ve tweetlediğiniz URL yi bize iletin.
  • Çekilişin yürütüldüğü blog'a kitap hakkında ya da istediğinize dair yorum bırakın( Bakire kitap çekilişimiz http://asabibakire.blogspot.com  adresinde yürütülmektedir, yorumu o siteye bırakmalısınız.)
  • Çekilişin yürütüldüğü blog'u takip edin.( Bakire kitap çekilişimiz http://asabibakire.blogspot.com adresinde yürütülmektedir.)
  • Blog turu diğer katılımcılarının facebook sayfalarını beğenin ve beğeni yaptığınız adınızı ve beğendiğiniz blogları bize iletin. ( Bu kural için beğeni yaptığınız blog sayısı kadar ek çekiliş hakkınız olacaktır.)

Ve Unutmayın ! Bu kitaba dair diğer etkinlikleri www.konusankitaplarileblogturu.wordpress.com adresinden ve katılımcı bloglardan takip edebilirsiniz.







Konuşan Kitaplar ile Blog Turu:
Yeni Blog Turumuz 15-16 Aralık tarihlerinde bloglarımızda yerini alıyor.
1 kitap;
Bakire – Nancy Pickard
Small Plains Bakiresi kimdi ve nasıl öldü?
Acımasız bir cinayetle değişen hayatlar;
Küçük bir kasabadaki sahipsiz bir mezar…
On yedi yıldır saklanan korkunç gerçeği öğrenmeye hazır mısınız?

8 blog;
Tur Takvimi;
15 Aralık 2012
Yazar Tanıtımı – http://kahvekokulukitap.blogspot.com
Kitap Tanıtımı  - http://kitapsayfalarii.blogspot.com
Kitap Trailer     – http://kordugumhayaller.blogspot.com/
Ön Okuma          - http://kordugumhayaller.blogspot.com/
16 Aralık 2012


Yazar Söyleşi  - http://tugceninkitapligi.com/

Kitap Çekilişi   – http://asabibakire.blogspot.com

Kitap Yorumu - 8 blog* birden…

 *8 blog’un birden yorumlarını http://konusankitaplarileblogturu.wordpress.com adresinde bir arada bulabilirsiniz…