Herkese Merhaba!

 Heyecanlı Tuğçe dayanamadı ve tur takviminden bir gün önce videoyu yayınlamaya karar verdi :)

İyi seyirler :)





Bu güzel Kitabı kazanmak için çekilişe katılmayı unutmayın ;)

a Rafflecopter giveaway




 Günümüz aşk kitaplarından oldum olası hoşlanmamışımdır. E neden bu kitabı aldın öyleyse diye soracak olursanız hemen açıklayayım. Ben bu kitabı kiler indiriminden 5TLye almıştım. Tabi bu kadar ucuza olunca konusuna falan da bakmadım. Ateş ve Buzu tarihi aşk kitabı zannediyordum ama değilmiş.

 Tarihi aşk romanı olmadığını öğrenince hayal kırıklığına uğradım ve okumayı uzun bir süre erteledim. Anneme "Okuyacak kitabım kalmadı :(" diye duygu sömürüsü yapmaya karar verdiğim için okumak zorunda kaldım.

 Kitabımız hakkındaki görüşlerime gelecek olursak öncelikle  aşk teması yeteri kadar vurgulanmamış, macera konusunun yanında çerez niyetine konuluş gibi duruyordu. Yani Ateş ve Buz için macera kitabı demek daha doğru olur.

 Normalde karakterlere çok önem veren biriyim ama söz konusu aşk kitapları olunca erkek karakterler benim için çok önemli. karakterimiz Jack karakterden ziyade tip gibi kalmış. Kişilik özellikleri "Ben soğuk sevmiyorum!" ile sınırlandırılmıştı.

 İyi yanlarına gelecek olursak çok akıcı bir dili vardı. Çok çabuk bitecek kafa yormayacak bir kitaptı. Sonlarına doğru meraklandım ve heyecanlandım ama bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum.

 Bu tarzda kitapları sevmediğim için yorumlarken tarafsız yorumlamaya karar verdim ve böyle yorumlamaya çalıştım. yazarın tarihi aşk kitaplarından bazılarını da okumuş biri olarak bu kitabı kurgusu ve karakterleri açısından düşük bir seviyede olduğunu düşünüyorum.
PUANIM:




 Zaten gerilim kitaplarından hoşlanan biriyim ama gerilim kitabı Sığınak gibi psikolojik gerilim ise gönlümde baştan taht kurar.

 Sığınak pek çok yönden okuduğum diğer psikolojik romanlardan farklıydı.Okuduğunuz bölümün heyecanı yerine sadece ilerine de olacak merakıyla okuyorsunuz.

 Karakterimiz yaşadığı büyük bir tramvadan sonra evinden dışarıya çıkmaya korkan psikolog. Tramvayı yaşayan kişinin bir psikolog olması olaya bambaşka bir boyut kazandırıyor ve duruma farklı bir yönden bakmanızı sağlıyor.

 Okuduğum diğer psikolojik gerilimden farkı tamamıyla psikolojik gerilim olması. Yani okuduğum diğer psikolojik gerilimlerde birazda olsa aksiyon görebiliyorken Sığınakta bütünüyle karakterlerin psikolojik durumuna odaklanılmış. 

  Kapağı kitabın içeriğini tam anlamıyla yansıtıyor. Kitabın büyük puntolu olması ise benim okumamı bir hayli kolaylaştırdı.

 Sığınaka psikolojik gerilim kitabı olarak bakmak yerine psikolojik analizlerin yapıldığı bir kitap olarak bakılırsa beklentileriniz karşılanabilir. 

 Benim çok farklı bir kitap oldu ve severek okudum.

PUANIM:


 Melekler Zamanının fotoğrafını özellikle yandan çektim ki kitaplığımda nasıl hoş görüneceğini sizde görün. Kitabın sırt kısmı sadece bir renk üzerine yazı oldu mu sevmiyorum. Bunun yüzünden kitaplığımın büyük ksmı donuk görünüyor. Kitabı okuduktan sonra masamdaki kitapların yanına koyacağım ki kapağını sık sık görebileyim :D

 TANITIM:

Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir.

Aşk; herkesin yüreğindeki boşluğa göre şekillenen, herkesi farklı bir yerden vuran, herkesi başka bir iman ve ibadetle dolduran, öylesine sınırsız ve öylesine belirsiz bir kavramdı ki.

Aşk bir evrendi. Sonsuzluğun içinde, milyarlarca tür barındıran, kimi ateşten, kimi ışıktan, kimi dumandan, kimi yeşilden, kimi beyazdan, kimi sudan, kimi topraktan...

Milyonlarca farklı yıldız, canlı, cansız ve bilinmezden oluşan evren kadar zengin... Milyonlarca şarkıya, şiire ilham olacak kadar bereketli...

Kimine umut getirecek kadar parlak. Kimini umutsuzluğa mahkûm edecek kadar karanlık. İşte bu kadar değişken, bu kadar tanımsız bir şeydi aşk...

Bir tek, tarafları net ve değişmezdi. Bir "seven" bir de "sevgili..."

Yusuf ve Yesra... İki kardeş...Tek can... Ve onları ayıran babaları... Küçük Yusuf'u tarikatın emrine gönderirken, gencecik Yesra'yı yaşlı tarikat liderine eş olarak verir.

Sonra...

Sonrası mücadeleci Yusuf'un tarikattan kaçışı ve Barlas oluşu. Hayatı keşfi . Mucizelerin ona getirdiği hayatının melekleri Nesil ve Ekin. İç içe geçmiş, soluk soluğa okunan bir adamın iki hayat mücadelesi. Yesra ve Yusuf'un yürek burkan, sarsan hikâyesiyle irkilecek, Nesil ve Barlas'ın aşklarıyla yaşamın ne denli bir mucize olduğuna tanıklık edeceksiniz...

 Bir ara görüp almak istemiştim.Sonra daha çok merak ettiğim için almamıştım. İyi ki de para vermeyip kütüphaneden almışım. Çünkü gerçekten de verilecek paraya değecek bir kitap değil. 

 Öncelikle çok yapay bir dili vardı. Yazarın edebi  bir dili yoktu ama yapaylık hat safhadaydı. Birde olayları yazarın kendi gözünden göreceğimi düşünüyordum ama böyle gerçekleşmedi. Yazar kişilerin önceden yaşadığı şeyleri anlatmış ama bu çok itici olmuş.

 Kitap için fazla söyleyebileceğim bir şey yok. Benim için tam anlamıyla hayal kırıklığıydı.

PUANIM:


 Bazı kitapları yorumlayamıyorum. Çünkü bir yerden sonra kendimi sadece sözcüklerle ifade etmekte zorlanıyorum sanırım. O yüzden Ateş Laneti yorumumu videolu yapmaya karar verdim :)

 Videoda adları yanlış söylemiş olabilirim. Zaten video şeklinde kitap yorumlayamamın en büyük sebebi yabancı isimlerin nasıl söylendiğini bilmiyor olmam :'(




 Zaten beni kapağıyla kendine aşık etti. Birde üstüne psikolojik gerilim olduğunu fark edince çok mutlu oldum. Şu anda 21. sayfadayım. Daha ilk sayfadan kendimi kaptırdım. Umarım bu tempo bozulmadan böyle devam eder.

 Bu arada çekilişime katılmadıysanız katılmak için TIKTIK:



 Agatha Christie harika bir yazar! Adının ilginçliği sebebiyle kütüphanede diğer Agatha kitapları yerine bunu seçtim. Çünkü adını görünce aklıma kahverengi fırfırlı bir elbise giymiş adama geldi. Şimdiden söyleyeyim fırfırlı elbise giymiş adam falan yok :D

 Kahverengi Elbiseli Adamda diğer Agatha kitaplarında işlenmeyen aşk konusu da işlenmişti. Aşkı Agatha'nın gözüyle kitapta görmek harika ve farklıydı. Yine son dakikaya kadar suçlunun kim olduğunu fark edemedim. 

 Kitap tek kelimeyle harika ama küçük punto olması okurken beni çok zorladı. Gözlerim resmen isyan etti. Tabi ben böyle güzel bir kitabı bırakamayacağım için göz damlalarının yardımıyla bitirmeyi başardım.

 Gerilim seven biriyseniz ve daha önce Agatha kitabı okumadıysanız kesinlikle okumalısınız!

PUANIM:

 Bugün kitaplarda hoşlanmadığım şeylerden bahsedeceğim. Bu kitabın içeriğine yönelik değil, tasarımına yönelik bir yazı olacak. Tabi tasarım deyince akla yayınevleri geliyor. ( Bir gün yayınevlerinin toplanıp beni öldürmelerini bekliyorum :P )

Şimdi bakalım Kitap Aşığı nelerden hoşlanmıyormuş.

1. Karakterleri Temsil Eden Görseller


 İnsanların birçoğu neden film izlemek yerine kitap okumayı seçer? Tabi ki bize sunulan görselle yetinmeyip hayal gücümüz eşliğinde bir yolculuğa çıkmayı tercih ettiği için. Bu amaçla kitap okuyan insanlara okudukları kitaptaki karakterleri temsil eden görseller eklemelerini çok sinir bozucu buluyorum.

 Yandaki görsellere bakacak olursak sağ alttaki kadının Anita ile ne alakası var? Bırakın okuyucular karakterleri kitapta anlatıldığı gibi hayal etsin.






 Kitaplığımdan kapakta kitabın karakterlerini temsil edecek görselleri barındırmayan birkaç kapak örneği. Bence yukarıdaki kitap kapaklarından kat kat güzeller.

 Özellikle Arkadya ile Ephesusu bu konuda çok beğeniyorum. Epsilondan genellikle tarihi aşk kitabı aldığım için fazla bir bilgim yok ama Ateş Serisini çıkarırken gayet başarılı buluyordum.




2. Kapak Dayanıklılığı

 Eminim birçok kişinin katılacağı konudur bu. Biz kitap kurtları kitap okumak için uygun zamanı beklemeyip kitabımızı yanımızda taşıyarak bulduğumuz her fırsatta kitap okumaya çalışırız. Bu yüzdende çantalarımızdan kitap eksi olmaz. Okuduğunuz kitabı çantanızdan çıkardığınızda ağzının yüzünün yamuk yumuk olduğunu gördünüz mü ? Ben gördüm. Sok sinir bozucu bir durum. Her ne kadar kitabı korumak için kılıf hazırlasam da iş kapağın kalitesinde bitiyor.


 En altta gördüğünüz üzere Artemis ve DEX bu konuda pek başarılı yayınevleri değil. DEX'ten fazla kitap okumadım ama benim okuduklarım -özellikle Beni Seç ve Elit- kapak konusunda başarılı değil. Artemisten yeteri kadar kitap okuduğumu düşünürsen Artemis bu konuda lider ve liderlik bayrağını elinden bırakmak gibi de bir düşüncesi yok maalesef.

 Öte yandan Epsilon bu konuda çok başarılı. En üstteki fotoğrafa baktığınızda en fazla ne kadar bükebildiğimi göreceksiniz. Epsilon'dan bir kitap okurken rahatlıkla çantama atabiliyorum.

3. Küçük Punto

 Küçük punto benim için tam anlamıyla kabus. Küçük Puntolu kitapları okurken kitap ne kadar güzel olursa olsun işkence oluyor. Gözlerim sulanıyor ve kuruyor :(

Martı Yayınları bu konuda büyük puntolarıyla gönlüme taht kurdu.


Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın :)



 Biraz geç olsa da videoyu çekebildim. Geçen ay benim için çok verimli geçmiş. Bu ay için aynısı olmayacak gibi görünüyor.


Çekilişe katılmadıysanız TIKTIK.





 Bir gerilim kitabını okumayı bıraktıktan sonra yine gerilim kitabına başladım. Çünkü okunacaklar listemin yarısını gerilim kitapları kaplıyor.( Fatma şimdi ağlayabilirsin :D)

 Uzun süredir de Agatha okumadığım için hevesle kitabın kapağını açtım. Sonra ŞAK diye geri kapadım. O nasıl minik puntodur öyle! Ben blogundaki yazıları dahi öküz gibi büyüten kız bu kitabı okurken kör olurum herhalde. Bununla ilgili - hatta genel olarak kitapla ilgili- dertlendiğim yerleri ayrı bir postta yazacağım. Şimdi steril göz damlamı alıp Agatha okumaya gidiyorum.

 Adios!


 Kitap kesinlikle güzel ama anlayabilmem için odaklanmam gerekiyor. Maalesef bunu başaramadığım için kitabı yarıda bıraktım. Tıbbi şeyler falan boğdu beni. Yine gerilim tutkunlarının sevebileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum ama bana ağır geldi sanırım.

 Tabi bu sonra okumayacağım anlamına gelmiyor. Odaklanabileceğimi düşündüğüm bir zaman tekrar okuyacağım. 


 Uzun süredir Kütüphaneye gitmiyordum. Nasıl da özlemişim kitapların arasında kendimi kaybetmeyi.

 Yalnız bu sefer canımı sıkan bir şey oldu. Kütüphanede alfabetik bir sıra yoktu. herşey karman çorman olmuştu. Haliyle bu durum büyük problem yarattı. Agatha kitaplarını bulana kadar canım çıktı mesela. Ama yine de deydi.

 Şuçu merak ediyordum zaten. Kütüphanede de görünce çok sevindim. Ve uzun zaman önce her kütüphaneye gidişimde bir Agatha kitabıyla döneceğime karar vermiştim. Son anda hatırladım ve adını daha önce duymadığım Kahverengi Elbiseli Adamı aldım. 

 Okumak için sabırsızlanıyorum :)


 Kitaplığımda iki tane Dracula kitabı vardı. Biri hediye gelmişti. Hediye geleni haşat hale çevirdim. Benim aldığıma ise hiç dokunulmadı. Bende kitaplığımda duracağına birileri benim vesilemle okur diye düşünerek çekiliş başlattım. 


  •  Çekilişe katılmak için aşağıdaki kutucuğumsu şeyde denilenleri yapmanız gerek. (Bloga üye olmanız falan )
  •  Kargo parası bana aittir.
  •  Yurtdışına gönderim olmayacak.
 Herkese bol şans :)

a Rafflecopter giveaway

Uzun zamandır gerilim okumuyordum. Kitaplığımda Kemik Koleksiyoncusunu görünce özlemle elime aldım. Bu gecede Kemik Koleksiyoncusunun sayfalarında kaybolmayı planlıyorum :)

 Sizde gerilim romanlarını seviyor musunuz ?



 Zaman Temsilcisi kitabıyla hayal kırıklığına uğradıktan sonra bu kitaptan da ümidimi kesmiştim.Sonuçta bu da zaman yolculuğuyla ilgili bir kitap. Kitabı okumaya başladığımda iki kitabın asla kıyaslanamayacağını fark ettim. Yakut Kırmızı tek kelimeyle harika!

Ciltli kapakların iç kısmına hep bir şeyler
 yazmak istiyorum ama yazmaya kıyamıyorum.
 Gwendolyn akrabalarından bazılarının zaman yolculuğu yaptığı bir aileden geliyor. Kuzeninin zaman yolculuğu yapacağına kesin gözüyle bakıldığı için kuzeni küçüklüğünden geri eğitiliyor ve Gwendolyn tüm bunların dışında tamamıyla bilgisiz bir halde bırakılıyor. 

 Zaman yolculuğu yapan kişinin kuzeni değil de Gwendolyn olduğu ortaya çıkınca her şey altüst oluyor.

Her bölüm başında böyle güzel tasarımlı
kitap hakkında bilgi verici sözler vardı.
Gwendolyn harika bir karakterdi. Maalesef aynı şeyi kuzeni ve teyzesi için de söyleyemeyeceğim. Hele o teyzesi yok mu! Öyle teyze olmaz olsun. İnsan düşmanına bu kadar zulmetmez.  Kıskanç şey -_- En sevdiğim karakterlerden biri de Gwenny'nin en iyi arkadaşı Leslie oldu. Çok pozitif bir karakterdi. Ayrıca kitap boyunca hiçbir şeyden haberi olmayan Gwendolyn'yi bilgilendirmeye çalıştı. Umarım  serinin diğer kitaplarında daha aktif olarak görebiliriz.

Yazar kitabın sonuna ekstra bir bölüm eklemiş.
 Çok da iyi etmiş :D
 Ben her kitabın ayrı bir zaman yolcusunu işleyeceğini düşünüyordum ama kitabın sonuna bakarak bunun böyle olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü daha açığa kavuşmayan birçok şey var. Gönül ister ki serinin diğer kitaplarını hemen alıp okuyayım ama maalesef bir sonraki kitap alışverişim aylar sonra olacak gibi görünüyor. O zamana kadar meraktan ölürüm herhalde :(

PUANIM:

Kitabı Okurken Dinlediğim Müzik