Aşkın Kollarında YORUM ve YA SONRA (Konuşan Kitaplar İle Blog Turu )


Aşkın Kollarında'yı incelediğimiz blog turumuzun ikinci gününde herkese merhaba! Blogumda kitap yorumumu okuyabilir ve ya sonra neler olacağını okuyabilirsiniz. Ön okuma, alıntılar ve daha fazlası için diğer blogları ziyaret etmeyi unutmayın :)

YORUM:Uzun zamandır tarihi aşk romanı okumuyordum. Uzun bir aradan sonra böyle kaliteli bir tarihi aşk romanıyla açılışı yapmak gerçekten çok iyi geldi. Baştan sonuna kadar harika bir kitaptı. İnsanın okudukça okuyası geliyor. Bitince de haliyle hüsrana uğruyor.

 Clara iyi bir eş bulmak için Amerika'dan İngiltere'ye ablasının yanına geliyor. Bir gün gideceği balonun davetiyesini başka bir balonun davetiyesiyle karıştırır ve orada yakışıklı Seger'a gönlünü kaptırır. Ne yazık ki kendisiyle evli onca adamın arasında gönlünü yanlış kişiye kaptırdı. Çünkü Seger hovardanın teki !

 Clara'nın azmi çok hoşuma gitti. Ben şurada naz yapmaya çekileyim de yakışıklı adam yanıma gelip aşk-ı ilan etsin diyen çıtıpıtı kızlardan değildi. Gitti adamı balo balo takip etti. 

Her kitapta olduğu gibi burada da bir ( aslında iki :D ) kötü vardı. Teyze yeğen Clara'yla kafayı bozmuşlar. Zavallı kızın başına getirmedikleri şey kalmadı. Bu iki pislik yüzünden okurken sık sık sinir krizleri geçirdim. 

Uzun lafın kısası ben bu kitaba bayıldım. Seri olduğunu öğrenince de çok mutlu oldum. Serinin birinci kitabını da en kısa sürede okuyacağım :)


PUANIM:


YA SONRA:
Serinin devamında bildiğiniz gibi Adele’in hikayesi var. Adele’de mutlu evlilik yapan ve bu yolla unvan sahibi olan ablalarının izinden bir sonraki sezon Londra’nın yolunu tutar;

Ve kendisine teklifle gelen ilk lorda “Evet” demiştir. Ve niçin onunla evlenmesin ki? Kibar, dürüst ve kesinlikle hiç duygulu değildir.
Baron Alcester, vahşi, uzun boylu ve gizemli kuzeni Damien Renshaw’a hiç benzemez. Görüşen o ki; Adele Damien’den etkilenmiştir, benden söylemesi… Ancak, Damien eğer, kuzeni ile evlenecek olan Adele’i baştan çıkartmaya çalışsa Adele için bu durum daha kolay başa çıkması daha kolay olacaktı. Ama Damien, Adele karşı koyuyor ve tabii ki; bu düzgün ve uygun davranışları onu daha da karşı konulamaz yapıyor. Damien belli ki; Adele’in içindeki çılgın ve tutkulu tarafı meydana çıkartıyordu.
Kader aşk hakkında, Adele’e bir ders mi vermeye çalışıyordu?

Küçük bir alıntı…
Damien kütüphanenin kapısını açtı, boş olduğundan emin olmak için içeri bir göz attı ve sonra Adele’i içeri sokarak, kapıyı yavaşça kapattı.
“Yalnız başımıza,” dedi Adele, koyu renkli ahşap kaplı odayı geçerek, pencerenin önünde durdu “burada olmamalıyız.”

En sonunda konuştuğunda, sesi derin ve kontrollüydü. “Gitmeden önce Size bir şey söylemeliyim.”

Adele doğru bir adım attı. “Harold ile evlenmeniz gerektiğine kesinlikle emin misiniz?”
Şaşkına dönmüş bir biçimde ona baktı. Bu Adele’in duymayı beklediği şey değildi. Ve niçin ona bunu soruyordu? Emin olmadığı yönünde onu ikna mı etmek istiyordu? Damien onun için dövüşmeye istekli miydi? Harold yerine onun gelini olduğunu düşündü ve bir yanı çılgınca bunun olabileceği hissine kapıldı; sevilebileceğine, gerçekten sevilebileceğine karanlık ve çılgın şövalyesi tarafından.

“Aramızda olanları acaba Harold’a söylemeli miyim diye saatlerce düşünerek kendimi paraladım.” Dedi Damien.
Adele bu ima karşısında şaşkınlıkla gözlerini kırptı.
“Endişelenme” diyerek devam etti. “Kendimi rahatlatacağım diye onu üzecek bir şeyi kesinlikle yapmam. Ancak, onu korumak için onu üzebilirim.” Odada bir aşağı bir yukarı dolaşmaya başlamıştı. “Kadınlar konusunda oldukça tecrübesiz o, Adele; masum ve naif. Nasıl bir eş olacaksınız ona?”

“Damien, bağlılığım konusunda kendimle gurur duyarım ve evlilik yeminimi kesinlikle hafife almayacağım.”
“Ama Sizi öptüğümde, Siz de beni öptünüz.” Adele çenesini dikleştirdi. “Belki düşündüğünüz kadar, güçlü değilsinizdir” Damien bir adım daha ona doğru yaklaştı. “Ve bu beni endişelendiriyor. Annem babama karşı sadakatini koruyamadı ve evlilikleri son derece kötü bitti.”

“Ben hiçbir zaman sadakatsiz bir eş olmayacağım.” Dedi Adele.
“Bir yanım güçlü olmamanı umuyor, Adele.”

“Bütün bunlar, eğer senin hakkında kötü düşünebilseydim, katlanılması çok daha kolay bir hal alırdı.” Damien arkasına bakmadı. Lafını bitirdi ve odadan çıktı.

 Diğer Bloglara göz atmayı unutmayın ;)

14 Mart 2013

Yazar Tanıtım – http://kitaptelvesi.blogspot.com 
15 Mart 2013
Alıntılar – http://asabibakire.blogspot.com ve http://kahvekokulukitap.blogspot.com
Farklı Bloglara Gezi - http://gokkusagindakisonrenk.blogspot.com
Film olsaydı – http://tugceninkitapligi.com
Ya Sonra – http://kitapasigi.blogspot.com
Kitap Yorumu – *9 Blog Birden


Hiç yorum yok: