10 Soruda Yıkılan Krallıklar Hakkında Bilmedikleriniz - Konuşan Kitaplar ile Blog Turu


 Prenses Cleoina taht için kaçıncı sırada? 
Prenses Cleoina “Cleo” Aurora Bellos, Kral Corvin’in en küçük kızı ve güneşli Auranos tahtı için sıradaki ikinci veliaht. Ateş ve hava tanrıçası, Cleiona’dan esinlenilerek adlandırılmıştır. Sevimli görünmek ve
 kibar olmaktan başka hiçbir görevi olmadan, fazlasıyla şımartılarak yetiştirilmişti ve kimsenin öğrenmemesini umduğu, karanlık bir sırrı vardı.

 
Kral Gaius Damora’nın takma adı nedir? 
Kral Gaius Damora siyah granitten kalesinde, Limeros’u demir bir yumrukla yönetiyordu; acımasız bir yürek, buzlarla kaplı bir tabiat gibi soğuk. Saltanatı ona Kanlı Kral (King of Blood) ünvanını kazandırmıştı, ama ona sorarsanız o, kendisini karısı Kraliçe Althea ve iki sevgili çocuğuna her zaman sahip çıkan, sıcak kalpli bir baba olarak görüyordu.
Tavrına örnek olarak Bölüm 14’te syf 186 da son paragraf var.

 
Morgan Rhodes’un Yıkıllan Krallıkları yazarken esinlendiği film hangisi? 
Bu kitabı yazarken bir karakter üzerine yoğunlaşarak onun hikayesini anlatmak yerine, daha büyük bir kanvasta çalışmak ve farklı topraklar, kendi sorunları ve planları olan farklı karakterler üzerinden ilerlemek istedim. 
İlham kaynağı olarak… hayatım boyunca okuduğum her kitap sanırım bir miktar etkiledi. Fantastik türü her zaman sevmişimdir. Legend, Willow, Yüzüklerin Efendisi üçlemesi ve daha yakın tarihten HBO’nun Taht Oyunları dizisi isim verebileceğim birkaç tanesi

Reis Basilius’un aradığı neydi? 
Reis Bailius Paelsia’nın lideri; herhangi bir tanrıya ya da tanrıçaya tapınmayan bir ülkenin. Onun yerine halkından biri olduğunu iddia eden, ancak korunaklı yerleşkesinde yaşayan bir adama tapıyorlardı. 
Basilius kendini büyücü olarak adlandırıyordu ve Paelsialıların büyük bir kısmı da ona inanıyordu. Zamanının büyük bir kısmını elementia’nın kaynağı olan, bin yıldır kayıp Kindred’i bulmak için meditasyonla geçiriyordu.

 
Lucia’nın sakladığı sır nedir? 
Lucia hakkında gizli bir kehanet vardı; çok güçlü, doğaüstü bir yetenek


En güçlü krallık hangisi
Auranos, Limeros ya da Paelsia birbirinden tamamen farklı üç krallıktı. Birlikte Mitika’yı oluşturuyorlar. Mitika, İngiltere boyutunda bir kıtaydı. Bu üç krallıktan ikisinin lanetlenmiş olması da işleri bir hayli karıştırıyordu. Bu krallıkları yöneten üç liderin de ilgilendiği iki şey vardı; güç ve hayatta kalma arzusu. 
Sonuç olarak Mitika’da siyah ve beyaz gibi net renkler yoktu, sadece oldukça geniş bir gri palet vardı. Bazıları daha koyu griyken, bazıları daha açık griyd
i.

Limerosluların taptığı Tanrıça’nın adı nedir?
Limeros, Mitika’nın kuzeyinde yer alan krallık, yıllar içerisinde ciddi bir mevsim değişikliği yaşamıştır: Bitmek bilmeyen bir kış ve sadece ılık birkaç haftadan oluşan bir bahar. Bu zorluklardan dolayı Limeroslular inançlarına oldukça bağlıydı. Valoria adlı Tanrıça’ya inanıyorlardı; suyun ve toprağın tanrıçası ve Limerosluların bağlı olduğu güç, inanç ve bilgeliği tam olarak temsil ediyordu


Jonas Wildlands(kitapta nasıl) ormanına ne için gidiyordu? 
Paelsia’nın kurak topraklarında yetişmiş on yedi yaşındaki Jonas Agallon, bir şarap satıcısının en genç oğluydu. İki krallığı ayıran topraklardan, korumaları geçerek Auranos’un verimli topraklarında, zenginlerden çalmayı öğrenmişti. Arkadaşları ve kadınlar arasında pek seviliyordu. Geceleri uzun ve soğuk olabilirdi, ama asla yalnız değildi. Jonas kaderin yeterince motive edildiğinde kontrol edilebileceğine inanıyordu ve trajedi gelip de onu bulduğunda tam bir savaşçı olduğunu fark eder.

 Auranos Kalesi neyden yapılmıştı? 
Auranos ismi Latince altın kelimesinden, aureus, esinlenilmiştir. Mitika’nın refah içerisindeki bu ülkesi güneyde yer alıyor. Kale krallığın ortasında, duvarlarla çevrili saray şehri, Altın Şehir’de yer alıyor. Kale güneş altında parıldayan, değerli bir metalden yapılmıştır.

 
Magnus’un isminin anlamı nedir? 
Kral Gaius’un oğlu Prens Magnus Lukas Damora, buzlu krallık Limeros’un veliahtıdır. Birçokları Magnus’un aynen yakışıklı fakat zalim, sadist babası gibi olduğunu sanmaktaydı, ne de olsa ikisi dış görüntüde fazlasıyla birbirine benziyordu. 
Magnus’un ismi büyük kelimesinin Latince’sinden gelmektedir. Babası Prens Magnus’tan büyük şeyler beklemekteydi, tabii ki bu büyük şeyler kendi planlarına uyduğu sürece.


Hiç yorum yok: